Miras Hukuku, bireyin ölümünden sonra mallarının, alacaklarının ve borçlarının durumunu düzenleyen medeni hukuk dalıdır. Miras hakkı Anayasa’nın 35. Maddesi ile korunmuştur. Miras uyuşmazlıklarında Medeni Kanun’un Miras Hukuku bölümü hükümleriyle beraber, Borçlar Kanunu’nun olaya uygun ve Medeni Kanun ile çelişmeyen hükümleri de uygulanır.
Kimler Miras Bırakabilir? Kimler Mirasçı Olabilir?
Hukuken sadece gerçek kişiler miras bırakabilir. Ancak hem gerçek kişiler hem de tüzel kişiler mirasçı olabilir. Devlet de mirasçı olabilir. Kişinin ölüm saatine bakılarak, ana rahmine düşmüş cenin de mirasçı kabul edilir.
Tereke, Külli Halefiyet, Cüzi Halefiyet Kavramlarından Ne Anlamak Gerekir?
Miras bırakanın mirasçılarına kalan malvarlığına tereke denir.
Külli halefiyet, terekenin kanundan dolayı, miras yoluyla bütün halinde mirasçılara intikalidir. Bir başka anlatımla, külli halefiyet; mirasçının, terekedeki mal ve hakları kazanmasına paralel olarak, miras bırakanın borçlarını da üstlenmesidir. Mirasçı, mirasın reddiyle veya mirasın tasfiyesini isteyerek bu yükümlülükten kurtulabilir.
Cüzi halefiyet ise, külli halefiyetin tersine, tereke üzerinde talep hakkına sahip olup, herhangi bir borçtan sorumlu olmamaktır. Vasiyet alacaklıları cüzi haleftir.
Mirasçılık Hakkı Nasıl Tespit Edilir?
Mirasçılık hakkı Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dava açarak veya noterden veraset ilamı çıkarmak suretiyle tespit edilebilmektedir.
Miras Hukuku’na Göre Kimler Yasal Mirasçı Olarak Kabul Edilmektedir?
Medeni Kanun Miras Hukuku hükümlerine göre:
- Miras bırakanın hısımları
- Kan hısımları
- Evlatlığı ve altsoyu
- Eşi
- Devlet yasal mirasçıdır.
Kan hısımlığına bağlı olarak
1. Derece (zümre), 2. Derece ve 3. Derece hısımlar yasal mirasçı olarak kabul edilmektedir. Evlilik dışı hısımların mirasçılığında, evlilik dışında doğan çocuğun babaya mirasçı olabilmesi için
- Çocuk evlilik dışı doğmuş olmalı ve
- Çocuk ile baba arasında soybağı kurulmuş olmalıdır.
Evlatlık da kural olarak evlat edinene mirasçı olur. Sağ kalan eşin mirasçı olabilmesi için miras bırakanın ölümü veya gaipliğine karar verildiği anda evlilik bağının devam ediyor olması şartı aranır.
Miras bırakanın hiç mirasçısı yoksa mirası Devlet’e geçer.
“Mirasta Saklı Pay” İfadesinden Ne Anlamak Gerekir?
Miras Hukuku’nda Saklı Pay, miras bırakanın altsoyunu, anne-babasını ve eşini kapsayan, kanunen korunan miras payıdır. Miras bırakan ölüme bağlı bir tasarrufla bunu ortadan kaldıramaz.
Miras Hukuku’nda Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?
Medeni Kanun Miras Hukuku hükümlerine göre, miras, derece (zümre) sistemi çerçevesinde paylaştırılır. Yukarıda da bahsedildiği üzere, miras hukukumuz üçüncü dereceye kadar mirasçılık kabul etmiştir. Miras bırakanın altsoyu; yani çocukları, torunları ve devamı birinci zümre mirasçıdır. Miras bırakanın üstsoyu; yani anne-babası ile kardeşler, yeğenler ise ikinci zümre mirasçılardır. Üçüncü zümre mirasçılar da miras bırakanın büyükanne – büyükbabası ve bunların çocuklarından oluşmaktadır.
Buna göre, miras öncelikle birinci zümre arasında paylaştırılır. Eğer birinci zümrede mirasçı yoksa ikinci zümreye; ikinci zümrede de yoksa üçüncü zümreye geçilir.
Örnek vermek gerekirse, bir ailede babanın ölmesi durumunda sağ kalan eşi ¼ oranında; geri kalan iki çocuktan her biri ise 3/8 oranında hak sahibi olur. Çocuk olmaması durumunda eş ½ oranında pay alır. Geri kalan miras payı üst soya; varsa anne-babaya veya kardeşlerine geçer.