Vergi Hukuku Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Vergi ilişkisinde bir yanda devlet, diğer yanda kişiler yer alır. Bu ilişkinin temelinde devletin vergilendirme yetkisi yatmaktadır ve tarafların eşitliği söz konusu değildir. Dolayısıyla vergi hukuku bir kamu hukuku dalı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Vergi Hukuku Kapsamına Neler Girer?

Vergi hukuku; vergi kanunlarının yapısı, yorumu, yer ve zaman bakımından uygulanması, kaynakları, vergi borçlusu ve vergi alacaklısı, vergi ehliyeti, vergi suçları, vergi ilişkisinden doğan hak ve ödevleri ve uyuşmazlıkları inceleyen bir kamu hukuku koludur. Vergi hukuku dörde ayrılmıştır: Vergi usul hukuku, verginin ortaya çıkması ile ilgili kuralları düzenler. Vergi ceza hukuku, verilecek vergi ceza ve oranlarını belirler. Vergi icra hukuku, ödenmesi gecikmiş vergi alacaklarının tahsiline ilişkin kuralları belirler. Uluslararası vergi hukukuysa ülkeler arasındaki vergi uygulamalarını düzenler.

Hukuken Kimler Vergi Mükellefidir?

Gerçek kişiler vergi mükellefi olabilir. Gelir vergisi mükellefleri buna örnek oluşturur. Tüzel kişilerin vergi mükellefi olmalarına örnek, kurumlar vergisi mükellefi olarak öngörülen sermaye şirketleridir. Tüzel kişiliği olmayan bazı kuruluşların da mükellefiyet taşıması söz konusu olmaktadır. Söz gelimi kurumlar vergisi mükellefi olabilen iş ortaklıkları bu durumun örneğidir.

Vergi Mükellefi ile Vergi Sorumlusu Arasındaki Fark Nedir?

Vergi mükellefi, vergi kanunları bakımından, vergi borcu ödemekle yükümlü kişi veya kurumdur. Vergi sorumlusu ise, başkasına ait borç nedeniyle vergi dairesine muhatap olan kişidir. Dolayısıyla, vergi sorumlusu yasaların öngördüğü bazı mükellefiyetleri yerine getirmekle yükümlü kişidir ve bunu asıl vergi mükellefi yerine yapar. Öte yandan, bir kişi aynı anda hem vergi mükellefi hem vergi sorumlusu olabilmektedir. Örneğin, bir ticari işletme sahibinin kazancına ilişkin olarak hem vergi mükellefi hem de çalıştırdığı işçilerin vergileri bakımından vergi sorumlusu olması gibi.

Vergi Muafiyeti ve Vergi İstisnası Arasındaki Fark Nedir?

Vergi muafiyeti, vergi kanunları uyarınca vergilendirilmesi gereken gerçek veya tüzel kişilerin belli sebeplere dayanarak vergi borcundan muaf tutulmalarıdır. Vergi istisnası ise kişiye yönelik değil; verginin konusuna ilişkindir. Buna göre, vergilendirilmesi gereken bir konunun geçici ve sürekli olarak; kısmi ya da bütüncül şekilde vergi dışında tutulmasıdır. 

Dolaylı ve Dolaysız Vergiler Nelerdir?

Vergi yükümlüsünün bu yükümlülüğünü başkasına devredemediği vergi türü dolaysız vergi olarak adlandırılmaktadır. Vergi konulduğu kişi veya kurum tarafından ödenir. Mal ve servet sahibi olmaya bağlı olarak ödenen ve genel fiyat seviyesini etkilemeyen vergilerdir. Gelir vergisi, veraset ve intikal vergisi, motorlu taşıtlar vergisi dolaysız vergilere örnek olarak gösterilebilir.

Buna karşılık, vergi yükümlüsünün bu yükümlülüğünü bir başkasına devredebildiği, gelirlerin harcanması işlemlerini vergilendiren vergi türü dolaylı vergidir. Dolaylı vergiler, mal ve hizmetlerden alınan vergiler ve dış ticaretten alınan vergiler olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Tren bileti, içki, sigara alınırken ödenen katma değer vergisi veya akaryakıt tüketim vergisi ya da dış ticaretten alınan vergi türlerinden olan gümrük vergisi dolaylı vergilere örnektir.

Spesifik ve Ad Valorem Vergi Ne Anlama Gelir?

Vergilerin matrahına göre yapılan bir ayrımdır. Bir kısım vergilerde vergi matrahı, litre, kilogram veya adet olarak belirlenir. Yani,  vergi matrahının vergi konusunun miktarı üzerinden hesaplanmasına bağlı olarak alınan vergilere spesifik vergiler veya miktar vergileri denir. Bir kısım vergilerde ise matrah, vergiye konu olan şeyin değeri  üzerinden hesaplanır. Bu tür matrahlar üzerinden hesaplanan vergiler ad valorem veya değer vergileri olarak adlandırılır. Gelir vergisi, kurumlar vergisi, Katma Değer Vergisi, ad valorem vergilere; resim ve harçlar ise spesifik vergilere örnek olarak gösterilebilir.

Şahıs ve Mal Vergisi Ayrımı Neye Göre Yapılmaktadır?

Verginin konusuna göre yapılan bir ayrımdır. Şahsi vergiler, kişinin salt insan olarak varlığını ve ailevi durumunu göz önüne alan vergilerdir. Veraset ve İntikal Vergisi şahsi vergilere örnektir. Öte yandan, kişinin malları üzerinden alınan vergilere mal vergisi denir. Malın elde edilmesi, kullanılması verginin konusunu oluşturur. Eşit oranlı tarife üzerinden alınır. Mal vergilerine örnek olarak Emlak Vergisi verilebilir.

Tarh, Tebliğ, Tahakkuk ve Tahsilden Ne Anlamak Gerekir?

Vergilendirme ilişkisinde bir tarafta devlet, diğer tarafta vergi yükümlüsü yer alır. Devlet alacaklı; vergi yükümlüsü de borçlu konumundadır. Vergilendirme işlemlerinin, vergi borcunun doğması ve sona ermesi; yani alacaklı olan devlet tarafından tahsil edilebilmesi için kanunlarda öngörülen şekillere uygun olarak yapılması gerekir. Bu işlemler; tarh, tebliğ, tahakkuk ve tahsil süreçlerinden oluşur:

Tarh: Verginin önceden belirlenmiş oranlarda hesaplanması ve bu çerçevede vergi alacağının belirlenmesi işlemidir. Tarh işlemi kanunlarda gösterilen matrah ve nispetler üzerinden yapılır.

Tebliğ: Vergilendirmeye ilişkin konuların vergi mükelleflerine ve vergi sorumlularına yazı ile bildirilmesi işlemini ifade eder. Tebliğ işlemi, postayla veya ilan yoluyla ya da liste asılması suretiyle gerçekleştirilebilir.

Verginin tahakkuku: Verginin ödenenecek aşamaya gelmesidir.

Tahsil: Verginin, vergi kanunlarına uygun şekilde ödenmesidir.

Vergilendirmeye İlişkin Kanunlara Nereden Ulaşabilirim?

Vergi hukukunu düzenleyen toplam 14 Kanun bulunmaktadır. Buna ilişkin mevzuata Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesinden (www.gib.gov.tr) ulaşılabilmektedir.

Spread the word. Share this post!

Leave a comment

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.