Son zamanlarda günlük hayatımızda sıklıkla duymaya başladığımız konkordato çoğumuz için yeni bir kelime olsa da aslında hukuk sistemimize yabancı bir kurum değildir. İcra İflas Hukuku kapsamında hukuk sistemimizde zaten yer almakta olan konkordato kurumu, uygulamada iflas erteleme kurumunun daha çok kullanılması sebebiyle gölgede kalmışsa da 31.07.2016 tarihli 669 sayılı KHK ile sermaye şirketlerinin iflas erteleme talebinde bulunması ve mahkemelerce iflas ertelemeye karar verilmesi engellenmesi üzerine, artık sıklıkla başvurulmaya başlanmış bir hukuki koruma kurumudur. Son olarak 15.03.2018 tarihli ve 30361 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan 7101 sayılı İcra Ve İflâs Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile İcra İflas Kanunu’nun 285-309 maddeleri arasında düzenlenmiş olan konkordato kurumu revize edilmiştir.
Kanuni düzenleme ile varılacak tanıma göre konkordato: Borçlarını, vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçlunun, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için başvurabileceği ve aynı şekilde iflas talebinde bulunabilecek her alacaklının da gerekçeli bir dilekçeyle borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebileceği bir hukuki koruma kurumudur. Başka bir ifade ile konkordato: hali hazırda ticari durumu sarsılmış ancak borçlarını ödeme ve ticari hayata devam etme ihtimali bulunan işletmelerin, alacaklılarıyla ticaret mahkemeleri gözetiminde yaptıkları bir yeniden yapılandırma sözleşmesidir.
Konkordato konusunda anlaşmaya varılmak için alacaklıların tamamının onayı gerekmemekte olup, belirli bir çoğunluk ile anlaşma sağlanması halinde borcun tamamının vade tarihinden daha ileri bir tarihte ödenmesi ve/veya borçtan belirli oranda indirim yapılarak yeniden planlanan bir vade ile ödenmesi konularında borçlu ve alacaklının mutabakata varması hedeflenir. Borçlu ve alacaklıların yapacağı bu anlaşma ticaret mahkemelerinin onayı ile geçerlilik kazanır.
Konkordato süresince borçluya icra takibi yapılamaz, haciz uygulanamaz önceden başlamış takipler durur, ihtiyati haciz kararları uygulanmaz, zamanaşımı ve hak düşürücü süreler işlemez. Öte yandan borçlu rehin ve ipotek tesis edemez, kefil olamaz, işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemez, takyit edemez ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz. Amaç, borçlunun borçlarının baskısı altında olmadan ticari hayatına aktif olarak devam ederek düştüğü mali zorluktan ticari faaliyetleri yardımıyla kurtulması ve ticari varlığını sürdürebilmesidir.
KONKORDATO TÜRLERİ
ADİ KONKORDATO
Borçlunun iflastan önce, iflasın ağır sonuçlarından korunmak için başvuracağı bu konkordato çeşidinde amaç borçlunun ticari hayatta aktif varlığını sürdürerek mali durumunu düzeltmesi ve işletmesinin ayakta kalmasının sağlanmasıdır. Bu konkordato çeşidinde borçlu borçlarını fazladan vadelerle zamana yayarak ödeyebilir ve/veya alacaklıların borcun bir kısmından feragat etmesi ile borcunu indirimli olarak ödeyebilir.
İFLASTAN SONRA KONKORDATO
Hali hazırda iflas etmiş olan borçlunun, iflastan kurtulmak için konkordato teklif etmesi başlayan süreç alacaklarının konkordatoyu kabul etmesi ve konkordatonun mahkemece tasdik edilip bu tasdik kararın kesinleşmesi üzerine konkordatonun iflas dairesine bildirilmesiyle iflas dairesinin, iflas kararını veren mahkemeden iflasın kaldırılmasını istemesi üzerine borçlu hakkındaki iflas kararının bütün hüküm ve sonuçlarıyla kaldırılması ile son bulur.
MALVARLIĞININ TERKİ SURETİYLE KONKORDATO
Bu konkordato türünde alacaklılara, borçlunun malvarlığı üzerinde tasarruf etmek veya bu malların tamamını ya da bir kısmını üçüncü kişiye devretmek yetkisi verilir. Borçlu, malvarlığını tamamen ya da kısmen alacaklılara devretmekle alacaklıların, seçtikleri tasfiye memuru vasıtasıyla mallarını tasfiye etmesi yoluyla borcundan kurtulmaya çalışır. Borçlunun ekonomik varlığının tasfiye edilerek alacaklıların alacaklarına kavuşturulması amaçlanmaktadır, bu sebeple malvarlığının terkini suretiyle konkordato daha ziyade alacaklı menfaatine bir hukuki koruma sağlar.
NASIL UYGULANIR?
Konkordato süreci ödeme güçlüğü içinde olan borçlunun kendisinin ya da iflas talebinde bulunabilecek olan alacaklılarından birinin konkordato talebi ile başlar. Konkordato talebinde İİK m.286’da sayılan belgelerin bulundurulması zorunludur, aksi halde konkordato talebinin reddine karar verilir. Gerekli tüm belgeleri içeren talebin sunulmasının ardından mahkeme derhal geçici mühlet kararı verir.
Geçici konkordato mühleti ile birlikte mahkeme borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü her türlü tedbiri alabilir. Mahkemece, borçlunun konkordato sayesinde ekonomik durumunun iyileşip iyileşmeyeceğinin takibi ve konkordato şartlarının yerine getirilip getirilmediğinin kontrolü için geçici bir konkordato komiseri atanır. Geçici mühlet üç aydır ve toplam süresi beş ayı geçemez. Geçici mühlet kararı ticaret sicil gazetesinde ilan olunur ve gerekli tüm kurum ve kuruluşlara bildirilir. Alacaklılar ilandan itibaren yedi gün içinde dilekçeyle itiraz ederek mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilirler.
Mahkeme gerekli bütün belgeleri değerlendirip, borçluyu ve varsa konkordato talep eden alacaklının hazır bulunduğu duruşmada, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verir. Özel durumlarda bu süre 6 ay uzatılabilir. Kesin mühlet içinde alacaklıları temsil etmesi için, yedi alacaklıyı geçmeyen bir alacaklılar kurulu oluşturulur. Kesin mühlet boyunca borçlunun ve alacaklıların hakları sınırlandırılmıştır, bu sınırlandırmanın amacı borçlunun ticari faaliyetlerini rahatlıkla sürdürebilmesi suretiyle konkordatonun başarıya ulaşmasıdır.
Konkordato komiseri, görevlendirilmesinin ardından borçlunun mevcudunun bir defterini yapar ve malların kıymetlerini takdir eder. Alacaklılar komiser tarafından yapılacak ilan üzerine onbeş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet edilir ve alacaklılara alacaklarını bildirmezlerse bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato projesinin müzakerelerine kabul edilmeyecekleri ihtar edilir. Komiser, alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak, incelemelerini alacaklılar toplantısında sunacağı raporda toplar. Alacaklılar toplantısında komiserce hazırlanmış rapor ışığında konkordato projesi müzakere edilir ve oylanır. Konkordato projesi, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır. Konkordato projesi kanunda sayılan şartların gerçekleşmesi halinde konkordato projesi tasdik edilir ve konkordato bağlayıcı hale gelir. Bağlayıcı hale gelen konkordato; imtiyazlı alçaklar, rehinli alacaklar ve amme alacakları hariç, konkordato talebinden önce veya mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir.
Konkordato tasdik edilmezse yahut kesin mühlet içinde konkordato borçlusunun yapmış olduğu hata sebebiyle konkordato ret edilirse mahkeme konkordato talebinin reddine karar verir. Borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin mevcut olması halinde mahkeme, borçlunun iflasına resen karar verir.
Kötü niyetle sakatlanmış konkordatonun feshini bütün alacaklılar isteyebilirken, kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı da mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirme hakkına sahipti. Fesih kararı kesinleştiğinde ticaret sicili gazetesinde ilan olunur ve derhal lazım gelen yerlere bildirilir.
Sonuç olarak konkordato, borç ilişkisinin iki tarafı içinde optimum bir koruma ve menfaat dengesi sağlamayı amaçlayan, doğru kullanılması halinde ticari hayatın ödeme güçlüğü hallerini sağlıklı çözümlere kavuşturmak için etkili olacak bir hukuki kurumdur.