Mobbing – İşyerinde Psikolojik Taciz

Mobbing , latince “mobile vulgus”tan türetilen  ingilizce “mob” kökünden gelmekte olup, “Mob” sözcüğü, aşırı şiddetle ilişkili ve yasaya uygun olmayan kabalık anlamındadır. İş yaşamında maddi ve manevi çok büyük zarara yol açan duygusal taciz, Yargıtay tarafından “işyerinde bireylere üstleri, eşit düzeyde çalışanlar veya astları tarafından  sistematik  biçimde  uygulanan  her  türlü  kötü  muamele,  tehdit,  şiddet,  aşağılama  gibi  davranışlar” şeklinde tanımlanmaktadır.

İşyerinde  psikolojik  taciz  süreci  genel  bir  şekilde  ifade  edilecek  olursa,  işin  akışına  ya   da davranışa  ilişkin  bir  anlaşmazlıkla  başlamakta,  tacizde  bulunanın  bazen  yönetim  veya  iş arkadaşlarını  da  yanına  alarak  saldırgan  eylemlerde  bulunmasıyla  devam  etmekte,  bir  sonraki aşamada  mağdur,  sorunun  kaynağı,  problemli  yada  akıl  hastası  olarak  damgalanmakta  ve  süreç mağdurun işten ayrılmasına veya işine son verilmesi ile sona ermektedir.

İşyerinde  psikolojik  taciz  varlığından  söz  edebilmek  için  aranması  gereken  ilk  unsur  bu nitelikteki davranışın iş yerinde gerçekleşmiş olmasıdır. Psikolojik tacizin kimin tarafından ve kaç kişi ile  gerçekleştirilmiş  olmasının  bir  önemi  yoktur.  Mağduru  ancak  işyerinde  çalışan  kişi  olabilir. Davranışların  ısrarlı  ve  sistematik  şekilde  sürdürülmesi  gerekir.  Eylemin  amacı  mağduru  sindirmek,  mutlak itaate zorlamak, yıldırmak, dışlanarak yalnızlaştırmak ve ruh sağlığını bozmaktır.

İş Kanunu hükümlerinde doğrudan psikolojik taciz kavramına yer verilmemiş olmakla birlikte; Eşit davranma ilkesi (Madde 5), Çalışma koşullarında değişiklik ve iş sözleşmesinin feshi (Madde 22), İşverenlerin ve işçilerin yükümlülükleri (İş sağlığı ve güvenliği konusunda) (Madde 77), kapsamında konunun değerlendirilmesi mümkün görünmektedir.

Mevzuatımıza ilk kez Türk Borçlar Kanunu ile giren psikolojik taciz ifadesi “İşçinin kişiliğinin korunması” başlığı altında düzenlenmiştir. Bu hükümle işçinin işyerindeki psikolojik tacizlere karşı hukukî güvence altına alınması konusunda önemli bir adım atılmıştır. İşverenin bu maddeye aykırı davranışları sonucu ortaya çıkan zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tâbi tutulmuştur.

Psikolojik taciz, Türk Medeni Kanunu’nda açıkça düzenlenmemiş olmakla birlikte; “Dürüst Davranma” başlıklı 2’inci maddesindeki Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır” şeklindeki temel ilkeden başlayarak; kişiliği vazgeçme ve aşırı sınırlamaya karşı koruyan 23’üncü madde, saldırılara karşı koruyan 24’üncü madde ve bu konuda açılacak davaları düzenleyen “Davalar” başlıklı 25’inci madde kapsamında ele alınabilmektedir.

İşçinin Başvurabileceği Hukuki Yollar

  • İşçi iş sözleşmesinin haklı nedene dayanarak feshedebilir,
  • İşçi belli şartlarda ayrımcılık tazminatı isteyebilir,
  • Ayrıca işçinin Borçlar Kanunu ve Türk Medeni Kanunu’na göre tazminat isteyebilir,
  • Mobing’e uğrayan işçi, mobbing yapan yöneticiyi dava edebilir ve tazminat talebinde bulunabilir,
  • Koşulları söz konusu ise işçi, kötü niyet tazminatı hükümlerine de başvurabilir.

 

Spread the word. Share this post!

Leave a comment

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.