Sosyal medyada suç konusu, çok farklı bir hukuki boyutu olması nedeniyle, halen tartışmalı bir konu olma durumunu korumaktadır. Sosyal ağlar, kullanıcılara, toplumsal yaşamlarında katkı ve kolaylıkla sağlarken, suç işleme konusunda da neredeyse sınırsız olanaklar tanımaktadır. Ve maalesef, günümüzde, bilişim sistemlerine yönelik ya da bilişim sistemleri aracılığıyla işlenen suçlardaki patlamaya rağmen, kişiler, halen bilinçli bir şekilde bilgisayar kullanmamakta ve sosyal medyada bilinçsiz bir şekilde yer almaktadırlar. Bu yüzden, bilişim alanının risklerinin anlatılarak, kişilerin bilişim sistemlerine her girişlerinde, saldırıya açık bir sistemde olduklarının farkındalığını sağlamak, suçla mücadelede, çözüm odaklı bir yaklaşım olacaktır.
Bilgisayarlar, bilinçli bir şekilde kullanıldığında, suçla mücadelenin, suçun kovuşturulması ve soruşturulması evrelerinde de büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Bilgisayarların hem suç işlenmesinde hem de suçla mücadelede kullanımı konusu, hukuki yönlerden de teknik bakımlardan da sorunlu ve tartışmalı bir alandır. Konu, kapsamı çok geniş, hukuki boyutu çok farklı, klasik yöntemlerin çözüm için yetersiz kaldığı uluslar üstü bir niteliktedir. Bu da, sosyal medya üzerinde suç işlendiğinin tespitinin, suçlunun tespitinin, ispatlanmasının ve ceza yaptırımı uygulanmasının zorluğunu beraberinde getirmektedir.
Ancak unutulmamalıdır ki, gerekli kanuni düzenlemeler yapılıp; yeterli sayıda teknik ve donanımlı adli bilişim personeli, savcılar, mahkemeler ve güvenli yazılımlar sağlansa dahi; yapısı itibariyle, bilişim sistemlerinin tam denetiminin sağlanması mümkün değildir. Mümkün olmalı mıdır, zaten bu da ayrı bir tartışma konusudur..
Sonuç olarak, bilişim sistemlerinde ve dolayısıyla sosyal medyada suçla mücadelede önemli olan, bilişim sistemlerinde farkındalığın sağlanması ve suç teknolojisinin gelişimi karşısında bu farkındalığın sürekli güncellenmesidir.