Ticaret hukukunun sözlük açıklamasına bakıldığında, ticaretle ilgi faaliyetleri düzenleyen, yürürlükte olan mevzuatın bütünü olarak açıklanır. Özel hukukun bir dalı olan ticaret hukuku, borçlar hukuku ile yakından bağlantılı olsa da temel noktalarda birbirinden ayrılmaktadır.
Ticaret hukukunun temel dayanağı, 1957 tarihinde Medeni Kanun’un ayrılmaz bir parçası olan Türk Ticaret Kanunu’dur. Ticaret, üretim ve tüketim arasında bir köprü görevi görmektedir. Ekonomik faaliyetlerin üretim, değişim, tüketim ve bölüşüm gibi çok sayıda unsuru bünyesinde barındırdığı göz önüne alındığında, ticari faaliyetlerden daha geniş bir kapsama sahip olduğu görülebilir. Diğer yandan ticaret hukuku ilk başlarda dar kapsamda ticareti ele alıyorsa da ticaret hukuku pratik uygulamalarının diğer unsurlarla ayrılamaz ilişkisi göz önüne alındığında giderek ekonomik faaliyetleri bütünüyle kapsayacak şekilde genişlemiştir.
Yıllar boyunca insanların ticari ilişkilerindeki oluşan problemler nedeniyle ve ticari ilişkilerin sağlam bir zeminde yapılabilmesi amacıyla ortaya çıkan ticari hukuk, tarafların anlaşmazlıklarına çözüm üretir. Hayattaki pratik yansımaları sebebiyle ticaret hukuku, hukukun en geniş kapsamlı alt dallarından biridir. Ticaret hukuku pratik uygulamaları, bağlı olduğu mevzuatın sürekli güncellenmesi ve değişmesine de sebep olmakta, bu nedenle konuya hakim olmanın yanı sıra, sürekli yeni bilgilerin ve pratikteki uygulamaların takibini zorunlu hale getirmektedir.
Ticaret hukuku nedir sorusuna kesin bir cevap alabilmek için kapsadığı, ticari işletme, ticari iş ve ticari hüküm, tacir, ticaret unvanı, işletme adı, marka, haksız rekabet, ticari defterler, ticaret sicili, cari hesap sözleşmesi ve tacir yardımcıları kavramları hakkında genel olarak bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Ticaret hukukunun muhatap aldığı tüzel kişiler/ tacirler kabaca ticaret işletmeleri, ticaret işleten dernekler ve vakıflar olmak üzere üçe ayrılmaktadır.
Üretim ve tüketim arasında kazanç amacı güderek bu işlere iştirak eden kişilere ticaret hukuku kapsamında “tacir” adı verilmektedir ve bütün ticari kuruluşlar, ticaret şirketleri ile ortak firmalar ve kuruluşlar haricinde, tacir olarak kabul edilmektedir.
Ticari hukuk kapsamında ticaret davaları, Asliye Ticaret Mahkemeleri ve Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevleri altındadır. Ticari işletme hukuku, şirketler hukuku, kıymetli evrak hukuku, taşıma hukuku, sermaye hiyasası Hukuku, deniz ticaret hukuku, fikri mülkiyet hukuku, sigorta hukuku, rekabet hukuku gibi diğer hukuk dalları da ticaret hukukunun kapsamı altındadır.
Genel olarak sağlıklı ticari ilişkilerin oluşması için ticari işletmeleri ve bütünüyle ticari ilişkileri düzenleyen hukuk kuralları olarak değerlendirilen Ticaret Hukuku, ticari işlerin kapsadığı geniş kavramdan ötürü Borçlar Kanunu’nun kapsadığı özel durumlardan ayrı tutularak kapsamı belirlenmiştir. Ticari ilişkilerin sağlıklı yürütülmesi adına Ticaret hukukuna danışılabilir ya da anlaşmazlıklar durumda ticaret hukukunun kapsamında çözüm bulunabilmektedir. Ticaret hukuku sadece ülke içindeki ticari faaliyetleri kapsamaz. Küreselleşen dünyada uluslararası ticari ilişkilerden doğan anlaşmazlıklar ve uluslararası ticaret ilişkileri de ticaret hukukunun kapsadığı mevzuatlarca garanti altına alınmıştır.